Kaybolan Patik Çoraplar ve Kaybolan Sevgili Adayları!!!

Günümüz şehirli insanın en çok neden şikayetçi olduğuna kanaat getirdim. Eğer hazırsanız uzun süredir üstünde çalıştığım araştırmamın sonuçlarını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Untitled-1

Kaybolan patik çoraplar ve kaybolan sevgili adayları!!!

Yengeç burcu olmamdan mıdır yoksa ben büyürken etrafımdaki herkesin yaşlı olmasından mıdır  (bugünün yaşlılığından bahsetmiyorum bakın ben büyürken Sex and the City yıldızlarının yaşına gelen kadınlar kenara çekilir kızına çeyiz yapar oğluna kız bakardı) hep geçmişe bir öykünürüm ben.

Geçmiş derken, geçmişte yaşanan o can’ım duygulara ve patik çoraplara; evet patik çoraplar… hani anneannenin (şu’nu anane yazsam n’olur Aslı Barış kızar mı) ya da babaannenin ördüğü kışın ayaklarınız üşümesin diye giyilen, annelerin çocuklarını her şeyden koruduğuna inandıkları atletten sonraki en güzide şey.

Şöyle bir çocukluğunuza alalım efenim sizi. En maharetlisinin dört şiş ile, eh işte’lerin iki şiş ile rengarenk yünlerle ördüğü o patikler uzun ve güzel ilişkilerin de koruyucu meleğiydi. İlişkiyi; soğuktan, hastalıktan, ihanetten, yalandan, dolandan korurlardı.  Çocuklar için bebek boyu olan bu patikler mutlu bir ailenin en büyük yapı taşıydı.

Sonra gel zaman git zaman patikler etnografya müzelerinde sergilenmeye başladı tıpkı uzun ve güzel ilişkilerin filmlerde sergilenmeye başlaması gibi.

Zaman  Ajda Pekkan hariç herkesi bozuk para gibi harcarken birden  başka patik çoraplar çıktı. Yünden filan değil, penye kumaştan minicik kesimli, rengarenk fakat fabrikasyon. Önce kadınlar kullandılar bunları babet ayakkabıları için sonra spor ayakkabıdan çorabın belli olması şehrin en ayıp uygulaması haline gelince erkekler de kullanmaya başladı.

Ve fakat sayın okuyucular bu çorapları makinaya çift atıyorsun tek çıkıyor…Asla öteki teki bulunmuyor. Makinalarımız çorap yiyen bir canavar değilse bu çorapların teki nerde? Sordum soruşturdum herkes mutsuz herkes çaresiz!!!

Ne yapıp ne etsek de bu çoraplar kaybolmasa, eşli eşli çorap çekmecesinde yüzüme baksa, panik halinde evden çıkarken çoraplar nerde diye kalbim çarpmasa daha güzel olmaz mıydı?

Bu ani değişim insanlarda da şok etkisi yarattı tabii ki. İlk yemekten sonra bir daha aramayan, ilk seksten sonra teyzesi ölen, asla sarılmayan, sevgililik kurumuna inanmayan (bakın evlilik kurumu demiyorum), daha çok  tekli çorap daha az çiftli çorap sahibi bir insan modeli türedi.

Zaman insanı yünden penyeye terfi(!) ettirirken sevgili adaylarını da bir geceden ibaret birer çiziğe dönüştürdü. Herkes patik çorap gibi. Güzel renkli, ihtiyaca yönelik ve asla uzun ömürlü değil. Halbuki ne umutlara yola çıkıyorsun ilk yıkamada ya kayboluyor ya da arkasına bakmadan kaçıyor.