Suya ilk adım attığınızda, önce teniniz ürperir. Sonra bedeniniz alışır, yavaşlar, derinleşir. Ama asıl değişim, suyun sessizliğini duyduğunuz anda başlar. Kalabalık şehirlerin, yetişemediğiniz sorumlulukların, bastırdığınız duyguların arasında unuttuğunuz o derin nefesi yeniden hatırlarsınız. Su sizi içine alırken zaman yavaşlar, zihin durulur, kalp hafifler. Çünkü su, sadece bir element değildir; bir hafıza, bir ayna ve bazen de bir terapi odasıdır. Benim içinse, nefes aldığım en gerçek yer… Bazen bir terapist, bazen bir dalgıç, ama her zaman suyun öğrencisi olarak söylüyorum: Su, bize yalnızca dokunmaz; bizi dönüştürür.

Hayatın beni en çok yorduğu zamanlarda hep suya döndüm. Ne zaman içimde kelimelere sığmayan bir ağırlık olsa, çözümünü suyun kucağında aradım. Su, her zaman bana iyi geldi. Ama zamanla fark ettim ki; su sadece beni iyileştirmiyor, herkesi dinliyor, herkesi dönüştürüyor.
Ben profesyonel bir su terapistiyim ve aynı zamanda AIDA3 düzeyinde serbest dalış yapıyorum. Bu iki alan, ilk bakışta birbirinden uzak gibi görünse de aslında aynı yerden doğuyor: Teslimiyet ve nefes.
🌊 Su, bizi dünyaya getiren ilk ortamdır. Ona dönmek, kendimize dönmektir.
Su terapisi uygularken danışanlarımı suya bıraktığımda, önce bedenlerini teslim ederler, sonra hikâyelerini… Kimi çocukluğuna döner, kimi kaybettiği bir duyguyu hatırlar. Su her şeyi yavaşlatır. Zamanı, düşünceyi, kalp atışını. Ve o yavaşlıkta unutmamız gerekenleri bırakmak mümkün olur.
Dalış ise başka bir büyü. Suya doğru indiğim her metrede dünyadan uzaklaşırken kendime yaklaşırım. Derinlikler bana korkuyu değil, hafifliği öğretir. Nefesimi tutarken öğrendiğim şey nefessizlik değil, zihnimin ne kadar gürültülü olduğu…

🫧 Su, dış dünyanın gürültüsünü susturur; iç dünyanın kapılarını aralar.
Her seansta birilerini yeniden doğarken izliyorum. Su onları sararken, yavaşça kabuklarını bırakıyorlar. Sessizce, ama derinden…
💠 Su terapisi, sadece bedenle değil; kalple de yapılan bir çalışmadır.
Suya her girdiğimde hâlâ şaşırıyorum. Ne kadar aynıyım, ne kadar başka. Ve hâlâ inanıyorum: Su, sadece bir element değil, bir hafıza taşıyıcısı. Bazen kendi sesimizi bile duyamazken, su bize iç sesimizi geri verir.
🐚 Kimi zaman konuşmak değil, suyun içinde bir süre sessiz kalmak yeterlidir.
Bana soruyorlar, “Su sana ne ifade ediyor?”
Benim cevabım hep aynı:
Su, benim evim. Ve herkese açık bir sığınak.