- Eğer yemeğinizi seviyorsanız, onu tadın.
Hiç birini arabada yemek yerken gördünüz mü? Kırmızı ışıkta, bir yandan yeşil ışığın yanmasını beklerken bir yandan da ağzına tost sıkıştıran birisi.. Bu yeme şeklinin yemekten haz almakla yakından uzaktan bir alakası yok.
Yemeği acele etmeden, zevkle yemek doyum hissi aracılığıyla yemek tüketimini kontrol edebilmeyi sağlar. Buna, tat alımından gelen haz ile açlık dürtüsünü birleştiren sinirsel bir mekanizm ya da refleks denebilir. Kişi bir yemeğim önce tadına bakıp tekrar tabağında koyduğunda, bu refleksin yemeği bitirme dürtüsünü azaltan bir etkisi oluyor. Bir başka deyişle, tüketim kendi kendini sınırlayan bir hale geliyor.
Bunun tam tersini düşünelim. Yiyeceklerle hızlıca ağzımıza doldurduğumuzda, tat alma hücreleri dilin yüzeyinde olduğundan o yiyeceğin tadını almamız mümkün olmaz. Bu yüzden ağzınıza tıkadığınız yiyeceklerin bir çoğunun lezzetine varamazsınız. Bu tat alma noksanlığı sinir sisteminin doyum hissi iletmesini engeller ve en nihayetinde kendinizi daha çok yerken bulursunuz.
Bu yüzden eğer yemeğinize karşı derin duygular besliyorsanız, tadını çıkarın! Bunu yaptığınızda oto kontrollü besin tüketmeniz kolaylaşacak.