Chuck’tan Bartu’ya Mektup Var: Sevgiler, Chuck

İkonik siluetleriyle yüz yıla aşkın süredir çağdaş kültürü şekillendiren Converse, yeni “Sevgiler, Chuck” kampanyası için Türkiye’de Bartu Küçükçağlayan ile anlaştı. Tyler The Creator, Charli xcx, Vince Staples gibi yaratıcılığın merkezindeki cesur isimlerle küresel ölçekte başlayan kampanya, yerel unsurlarla ve kültürlerle şekillenmeyi sürdürüyor. 

Converse’in zamansız klasiği Chuck, müzik akımlarından sanat sahnesine, kaykay parklarından basketboldaki köklerine kadar, dünya çapındaki bağımsız ruhların sahiplendiği hikayelerin her zaman bir parçasıydı. Tıpkı onu giymeyi tercih edenler gibi Chuck, bugün de yeni yaratıcı anları şekillendirmeyi sürdürüyor; “takip etmeyecek kadar bağımsız” ruhların, cesur ve yaratıcı karakterlerin, kendine has bir duruşu benimseyenlerin yanında oluyor. 

“Sevgiler, Chuck” kampanyası şimdi, Chuck Taylor’ı kültürel bir ikon haline getiren bu ruhu yansıtan kültürel simgelere, kültürün yaşadığı mekanlara ve Converse ile iş birliği yapan isimlere selam duruyor. Türkiye’de ise, hayatımızdaki vazgeçilmez yerini, Bartu Küçükçağlayan’ın özgün duruşuyla buluşturuyor. 

“Yazdığım şarkılar, oynadığım filmler, devrik cümlelerim, kendimi değiştirmemeyi öğrenişim, ayakkabılarımın İstanbul’a bıraktığı izler… Bütün bunlar geçmişte mi kaldı yoksa ben var oldukça geleceğe mi dönüşüyorlar?”

Üretimleriyle benzersiz bir dil yaratan Bartu, Chuck’ın “İyi ki kendine benziyorsun” mesajına yanıt olarak kendi hayatına dönüp bakıyor ve bugünkü Bartu olmasını sağlayan şeylere teşekkür ediyor. Yürünen yolların, verilen mücadelelerin ve peşinden koşulan hayallerin sessiz tanığı olan bu yakın dostla geçirilen anlara dair hikayeler kampanya ile gün yüzüne çıkıyor.

Bir asrın ikonu: Aidiyetin, sesini bulma heyecanının ve yaratıcılığın sessiz tanığı

1917’den günümüze Chuck Taylor All Star, kendini ifade etmenin en güçlü sembollerinden biri oldu. Converse’in mirasını taşıyan bu model, renkli kanvaslardan kişiselleştirme seçeneklerine kadar yıllar içinde evrim geçirse de özündeki isyankar ve özgün ruhunu asla kaybetmedi. Birçok kişi için Chuck Taylor, gençlik isyanının, sabaha kadar süren konserlerin, “kendin yap” kültürünün ve kendi sesini bulmanın sessiz bir tanığı. Onun sade tasarımı ve herkes için erişilebilir olması, her giyenin kendi hikayesini, değerlerini ve tarzını bu kanvasa yansıtmasına olanak tanıyor. Böylece Chuck Taylor, ilk gitar akoru, ilk protesto, ilk öpücük gibi hayatımızı şekillendiren anlara duyduğumuz bağlılığın fiziksel bir yansıması olarak kabul ediliyor. 

Bartu Küçükçağlayan ile tüm dünya ile birlikte Türkiye’de de hayata geçirilen “Sevgiler, Chuck” kampanyası, yerelden beslenen küresel bir hareketle, Chuck’a duyulan sevgiyi kişisel hikayelerden dinlememize de alan açıyor. İlklerde, sonlarda ve unutulmaz dönemeçlerde Chuck ile paylaşılan anları kucaklayarak, dünyanın dört bir yanındaki yaratıcı ruhları ve aidiyeti kutluyor.