Sonbahar Mevsim Geçişine Uyum Sağlayan Beslenme Tüyoları

Sonbahar mevsim geçişi ruh ve beden sağlığını etkilerken, dikkatli beslenmeyi de zorunlu kılıyor. QNET’in Uzman Diyetisyeni Orçun Kürüm, bu dönemde sağlığı korumak için pratik ve etkili beslenme tüyolarını paylaşıyor.

Yaz mevsiminin hareketli ve enerjik günlerinden, sonbaharın serin ve dingin atmosferine adım atarken hem bedenimiz hem de ruhumuz bu geçişten etkileniyor. Günlerin kısalması, hava sıcaklıklarının düşmesi ve bağışıklık sisteminin zayıflamaya başlaması, sağlıklı beslenmenin önemini bir kez daha gündeme getiriyor.

QNET’in Uzman Diyetisyeni Orçun Kürüm, sonbahar aylarında vücut direncini artırmak ve bu süreci daha sağlıklı geçirmek için önemli tavsiyelerde bulunuyor.

HASTALIKLARLA SAVAŞMAK İÇİN C VİTAMİNİ, ÇİNKO VE D VİTAMİNİ ŞART

Sonbaharla birlikte grip ve soğuk algınlığı gibi mevsimsel hastalıklarda artış gözlemlendiğini belirten Kürüm konu ile ilgili şunları söyledi:

“Bu dönemde mutlaka C vitamini açısından zengin olan gıdalar sofralardan eksik edilmemeli. Narenciye, kivi, biber ve yeşil yapraklı sebzeler bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olurken, vücudu hastalıklara karşı daha dirençli hale getirir. Aynı zamanda çinko ve D vitamini içeren besinlerin de düzenli olarak tüketilmesi büyük önem taşıyor. Özellikle balık, yumurta ve kabak çekirdeği gibi besinler hem bağışıklık fonksiyonlarını destekliyor hem de vücudun mevsim geçişine uyum sağlamasına katkı sağlıyor.”

Kürüm, özellikle sonbahar ve kış aylarında güneş ışığından yeterince faydalanılamadığı için D vitamini eksikliğinin sıkça görüldüğünü vurguluyor.

MEVSİM SEBZE VE MEYVELERİ BESLENMEYİ ZENGİNLEŞTİRİYOR

Mevsimsel değişimle birlikte sofralarda mevsime özel sebze ve meyvelere yer verilmesinin hem bedensel hem de zihinsel iyilik hali açısından önemli olduğunu belirten Kürüm, “Balkabağı, elma, armut, incir ve nar gibi sonbahar ürünleri sadece lezzet açısından değil, içerdiği antioksidanlar sayesinde vücudu serbest radikallere karşı koruma özelliğiyle de öne çıkıyor. Renkli ve çeşitli tabaklar oluşturarak, farklı vitamin ve minerallerden dengeli bir şekilde faydalanılabilir,” diyerek mevsimsel beslenmenin önemini vurguluyor.

Kürüm’e göre, su tüketimi her zaman olduğu gibi sonbahar aylarında da en az besin seçimi kadar önem taşıyor. Havanın serinlemesiyle birlikte bireylerin su içme alışkanlıklarının azaldığını, bunun da ödem, halsizlik ve sindirim problemlerine yol açabildiğini belirtiyor. “Günde en az 2–2,5 litre su tüketimi hem vücudun sıvı dengesini koruyor hem de toksinlerin atılmasına yardımcı oluyor. Suya limon, zencefil, tarçın veya maydanoz gibi doğal içerikler eklenerek, ödem atıcı etkisiyle bu dönemde fazladan destek sağlayabilir,” diyerek pratik bir öneride bulunuyor.

FAYDALI BESİN İÇEREN FERMENTE GIDALAR BESLENMEYE DÂHİL EDİLMELİ
Sonbaharda sindirim sistemi sorunlarının da arttığını ifade eden Kürüm, bağırsak sağlığının bağışıklıkla doğrudan ilişkili olduğunun altını çiziyor:
“Faydalı besin içeren fermente gıdalar beslenmeye dâhil edilmeli. Kefir, yoğurt, ev yapımı turşu, şalgam, tarhana ve kombucha gibi probiyotik içeren besinler bağırsak florasını destekleyerek hem sindirim sistemini düzenliyor hem de bağışıklığı güçlendiriyor. Gerektiğinde uzman tavsiyesiyle probiyotik takviyeleri de değerlendirilebilir.”

Sonbaharın getirdiği içe dönüş sürecinde bitki çaylarının da önemli bir rol oynadığını dile getiren Kürüm, bu çayların hem fiziksel hem de zihinsel rahatlama sağladığını belirtiyor:

“Ihlamur, adaçayı, zencefil ve rezene çayı gibi bitki çayları bağışıklık sistemini destekleyici etkiler sunarken aynı zamanda günlük yaşamın stresini azaltarak daha huzurlu bir ruh haline katkı sağlıyor. Unutmayalım ki beslenme sadece fiziksel değil, ruhsal sağlığı da etkiliyor. Tüm bunlar dışında uzun süreli açlıklardan kaçınmak, kan şekerini dengede tutmak için oldukça önemli. Her öğünde protein, sağlıklı yağlar ve lifli karbonhidratları dengeleyerek tüketmek, gün boyu enerjik kalmayı sağlıyor.”