Bodrum’un dokusu hâlâ bozulmamış, gastronomi merkezi olmaya aday Gümüşlük’ün köy içinde saklı bir avlusunda yepyeni bir sofra hikâyesi başlıyor. Yek Masa, sırtını çilek taşlarına yaslamış, güneşi adeta bir Toskana gibi yeşilliklere ve dağlara batıran, dolunayı masanızın tam karşısında doğuran, yaz sıcağında bile püfür püfür esen o özel noktada misafirlerini bekliyor. Zeytin ağaçlarının gölgesinde, begonvillerin arasında ve dağlara kıpkızıl batan güneşin eşliğinde, burada sadece yemek değil, anılar da paylaşılıyor.

Avluya adım attığınız anda sizi, Bodrum’un çilek taşlarıyla çevrili açık alanında konumlanmış, beyaz örtülü ve Bodrum mandalinleriyle süslenmiş uzun bir meze masası karşılıyor. Masada, Ege, Akdeniz, Yunan ve göçmen mutfaklarından esinlenilmiş göz alıcı mezeler, henüz dokunmadan gözlerinizle tatmaya başlayacağınız bir sunumla sizi karşılıyor. Daha ilk adımda hem gözünüzü hem damağınızı yakalayan bu masa, Yek Masa’da hikâyenin daha girişte başladığını fısıldıyor.
Sofrada Ege’nin Ruhu, Tabakta Yorumlu Klasikler
Yek Masa, klasik meyhane kültürünü özgün dokunuşlarla yeniden yorumluyor. Menüde; cevizli tereyağlı haydarı, rakı jölesiyle kavun-beyaz peynir üçlemesi, fıstık pestolu Roma enginarı, orman meyveli yaprak sarma, koz kapya muhammara, kestane mantarı pate, elmalı bademli atom ve meyveli, taze baharatlı kuru cacık gibi yaratıcı soğuk mezeler yer alıyor.


Ara sıcaklarda ise, kadayıflı saganaki, Yunan usulü limonlu yoğurt sosla servis edilen çıtır kabak, deniz mahsullü deniz börülcesi mücver, acılı ezmeli İzmir kokoreç gibi tabaklar geceye sıcak bir lezzet ritmi katıyor. Ana yemekler arasında ise çökertme kebabı, kuzu kol tandır ve deniz mahsullü arpa şehriye özenle hazırlanmış haliyle sunuluyor.
Yek Masa’nın mutfağı, Ege’nin sadeliğiyle Akdeniz’in zarafetini tabaklarda buluştururken, zaman zaman Yunan ve göçmen mutfaklarından da esintiler sunuyor.

Müziğiyle Ritmi Yükselen Sofralar
Yek Masa’da sadece lezzet değil, müzik de gecenin ritmini belirliyor. Sofralar, arkada çalan dilden gönüllere kazınmış şarkılarla başlıyor; saat ilerledikçe içleri kaynatan, neşeli ezgilerle dansa davet ediyor. DJ’lerin performansları geceye tempo katarken, bazen bir misafir sahneye çıkıp buzuki çalıyor, bir diğeri darbukayla eşlik ediyor. Şaşırmayın, sadece eşlik edin.
Refik Berkol İmzası
Yek Masa, 4 yıl boyunca aynı noktada hizmet verdikten sonra Asya-Akdeniz füzyon mutfağıyla kısa sürede çok sevilen ve ardından İstanbul’a taşınan Ginger restoranının da kurucusu olan Refik Berkol’un yeni sezon projesi. Bu kez, geçmişin sofralarını bugünün paylaşma kültürüyle harmanlayarak, yazlık bir meyhane ritüeli yaratıyor.
Yek Masa – Hikaye burada başlar.