Laas Art Studio ile Doğal ve Dingin Seramikler

Her bir tasarımı İstanbul Akatlar’daki atölyesinde tamamen el işçiliğiyle önce duyguda, sonra tasarımda pişiren Laas Art Studio, doğal tonları ve yalın estetik duruşuyla kış mevsiminin dingin ruhunu yaşam alanlarına taşıyor.

Doğanın dinginliğinden beslenen yalın ama derin bir estetik anlayışıyla evlere dokunan Laas Art Studio, sessiz ama güçlü tasarımlara imzasını atıyor. Laas’ın her bir parçası, tıpkı doğanın kendisi gibi: Tekil, mütevazı ama karakter sahibi.

Doğanın dinginliğini, sadeliğini ve karakterini seramiğe taşıyan Laas Art Studio, “sessiz zarafet” olarak tanımladığı tasarım dilini yeni koleksiyonuyla bir kez daha ortaya koyuyor. Toprak, su ve ateşle şekillenen her parça, önce duyguda sonra tasarımda olgunlaşarak ortaya çıkıyor. Markanın yaklaşımı, seramiği yalnızca işlevsel bir obje olarak değil; evin dokusuna eşlik eden, sofralara ruh katan, mekana duygu taşıyan bir anlatıcı olarak konumlandırıyor.

Markanın tasarım çizgisini şekillendiren şey tam da bu: Sadelik içinde anlam, doğallık içinde kimlik, işlev içinde hikaye arayışı. Laas, seramiği yalnızca malzeme olarak değil; duygusal bir ev anlatıcısı, sofraların sessiz tanığı, evlerin titreşen dokusuna eşlik eden zamansız bir obje olarak ele alıyor.

Atölye dersleri

Laas yalnızca üreten bir marka değil, birlikte üretmeye çağıran bir atölye alanı aynı zamanda. Atölyede geçirilen zaman, seramiğin sadece nesne değil, deneyim olduğunu anlatıyor. Kendi elleriyle form veren herkes, malzeme ile hikayesini aynı potada eritiyor. Yetişkinler için, çocuklar için ve bir de bireysel workshop dersi almak isteyenler için dersler organize eden Laas Art Studio, haftanın farklı günlerinde katılımcılarla bir araya geliyor ve çamurun dönüştürücü gücünü keşfe çıkıyorlar.

Kış tonları

Kışın durağan ve derin atmosferinden ilham alan son koleksiyonda mat bejler, yumuşak karamel tonları ve kömür grisinin ağırlığı dikkat çekiyor. Her bir parça kendi içinde tekil bir kimlik taşırken, bir araya geldiklerinde sofrada doğal bir bütünlük yaratıyor. Yüzeylerdeki dokunsal izler, formların bıraktığı duygu ve hatların yalınlığı, Laas estetiğinin temelini oluşturuyor. El yapımı tabaklar, kaseler ve objeler yalnızca sofraları güzelleştirmekle kalmıyor; yaşam alanlarıyla kurdukları ilişkiyle günlük ritüellere anlam katıyor.

Markanın son koleksiyonu, doğanın sessizliğini, kışın dinginliğini ve el işçiliğinin zarafetini evlere taşımak isteyenler için yalın ve net bir duruş sunuyor. Laas ile her sofra bir ritüele, her obje bir anıya, her form ise kendine özgü bir hikayeye dönüşüyor.

Laas’ın seramikleri sadece sofralara eşlik etmez; sessizce var olur, gözlere seslenir, dokunduğu yüzeyde bir dinginlik bırakır. Çünkü bazen bir tabak, içindeki yemekten daha fazlasını taşır: Soğuk bir akşamın sıcak anısını, evin içinde yankılanan bir ritüeli, doğanın izini…

Laas’la her sofra; bir ritüele, her obje bir anıya, her form bir hikayeye dönüşsün.”