Banu Yılmaz’ın kurucusu olduğu kadim topraklar Kapadokya’dan ilhamla hayata geçirdiği Balux markası, sanatı, doğayı ve ustalığı zamansız bir stille bir araya getiriyor. Amorf ve Avanos Koleksiyonu, Kapadokya’nın derin kültürel mirasını modern tasarım anlayışıyla buluşturuyor.
Sanat ve ışığı el işçiliğiyle bir araya getiren Balux, mekanları zamansız bir stille buluşturuyor.
Amorf koleksiyonu, peri bacalarının doğal siluetini andıran organik formlardan oluşuyor. Bu koleksiyondaki her gövde, cam ustalarının ellerinde, tamamen üfleme cam tekniğiyle şekillendiriliyor. Her parça benzersiz; tek, biricik ve tekrar edilemez.
Bu eşsiz tasarımlar, ışıkla birleştiğinde mekânlara yalnızca aydınlık değil, karakter ve derinlik kazandırıyor.
Balux’un Avanos koleksiyonu ise Kızılırmak’tan ilhamla ve Kapadokya’ya özgü doğal killerle hazırlanmış. Bölgenin köklü toprak zanaatkârlığını modern çizgilerle harmanlayan bu koleksiyon, usta seramikçilerin el işçiliğiyle hayat bulmuş.
Her bir form, yüzyılların bilgisini taşıyor ve ışıkla birleştiğinde sofistike bir atmosfer yaratıyor.
Balux abajur başlıkları, Kapadokya’nın gökyüzünde süzülen balonlardan ilham alınarak tasarlanmış. Özel dokulu kumaşlarla kaplanan bu şapkalar, tüm gövde formlarıyla kusursuz bir uyum yakalamış. Her gövde, her şapkayla özgürce eşleşebiliyor. Tıpkı Kapadokya’nın gökyüzünü boyayan balonların büyüleyici görüntüsü gibi, ortaya çıkan her kombinasyon kendine özgü bir estetik yaratıyor.
Bu birliktelikler de mekâna yalnızca ışık değil, kişisel bir tasarım imzası bırakıyor.
“ Balux, sadece bir aydınlatma markası değil; doğanın mucizelerini ışıkla yeniden yorumlayan, ruhu olan bir tasarım manifestosu.”
Tüm bu özgün tasarımlar, Banu Yılmaz’ın doğaya ve sanata duyduğu derin tutkuyla şekillenmiş. Onun vizyonuyla Balux, yalnızca aydınlatma sunmaz; mekânlara karakter, duygu ve zarafet katıyor.
“Balux for a deluxe feeling.”
Balux’un imza sloganı, markanın sunduğu her parçaya yansıyan o seçkin ve benzersiz hissin özeti.
Her parça biricik, her ışık bir imza…
Çünkü Balux’ta her tasarım, tekrar edilemeyen bir hikâyedir.