Gebelik dönemi, kadınların vücutlarında hormonal ve fizyolojik birçok değişikliğin yaşandığı özel bir yolculuk. Yaklaşan yaz ayları ile artan sıcak ve nemli hava ise bu dönemde anne adayları için bazı zorlukları beraberinde getirebiliyor. Güneşin faydalarından yararlanın, zararlarından kaçının diyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Burak Özköse hamilelere yönelik tavsiyelerde bulundu.

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte güneş ışınlarının hem faydalı hem de zararlı etkileri daha çok hissediliyor. Özellikle hamileler güneş ışınlarının yararından faydalanmalı, zararından kaçınmalı. Sağlıklı bir gebelik süreci için oldukça önemli olan D vitamini üretimine destek sağlayan güneş ışınları, aynı zamanda kemik sağlığı, bağışıklık sistemi ve bebeğin kemik-kas gelişimi için gereklidir.
Hamilelerin günde 10-15 dakika doğrudan güneş ışığına maruz kalarak yeterli D vitamini sentezlemesi gerektiğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Burak Özköse “Hamileler güneşin bu dönemde sadece zararlı etkileri olduğunu düşünüyor. Anne adaylarının gölgede veya cam arkasında değil direkt olarak güneş ışığına 10-15 dakika kadar maruz kalması gerekiyor. Bu sayede yeterli D vitamini sentezleyebilir bebeklerinin gelişimine destek olabilir. Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir husus zamanlamadır. Sabah 10:00’dan öncesi ve akşam 16:00 sonrası güneşlenmeyi öneriyoruz” dedi.
Güneş ışınlarının beyindeki serotonin üretimini artırarak enerji verdiğini, kaygı ve depresyon riskini azalttığını beliren Op. Dr. Özköse “Faydasından yararlanayım derken zararlarına maruz kalmamak oldukça önemli. Özellikle doğru güneş kremi kullanmak gerekiyor. Gebelikte artan östrojen ve progesteron hormonları, ciltte melanin üretimini artırdığından dolayı bu durum özellikle yüz bölgesinde kahverengi lekelerin oluşmasına neden olabilir. Güneşe çıkıldığında bu lekeler kalıcı hâle gelebilir” diye konuştu.
Bol Su İçmeye Özen Gösterin
Hamilelikte dolaşım sistemi daha aktif olduğundan vücut ısısının arttığını söyleyen Op. Dr. Özköse “Aşırı sıcaklar tansiyon düşüklüğüne, baş dönmesine, bayılmaya yol açabilir. Terlemeyle birlikte vücut daha fazla sıvı kaybeder. Bu durum kas kramplarına, halsizliğe ve hatta erken doğum belirtilerine yol açabilir. Bu sebeple günde 2-2.5 litre su içmeyi ihmal etmemeliler. Kimi zaman taze meyve suları, maden suyu ve ayran da tercih edilebilir ancak suyun yerini tutmadığı unutulmamalıdır. Özellikle şekerli ve kafeinli içeceklerden uzak durulmalıdır” diyerek su içmenin önemine bir kez daha dikkat çekti.
Op. Dr. Özköse, güneş çarpmasından şüphelenen veya bundan endişe duyan anne adaylarının aşırı halsizlik, baş dönmesi, çarpıntı, ısı artışına rağmen geçmeyen vücut sıcaklığı, şiddetli bulantı, ishal veya kusma, ciltte ciddi güneş yanığı ya da döküntüve bebek hareketlerinde azalma hissediliyorsa vakit kaybetmeden kadın doğum uzmanına başvurmak gerektiğinin altını çizdi.