Estetik bir gülüş, yalnızca görünüm meselesi değil; sağlıklı ve işlevsel bir ağız yapısının da göstergesidir. Dünya çapında milyarlarca insan ağız ve diş sorunlarıyla mücadele ederken, bireysel estetik talepler de yükselişte. “Hollywood Smile” gibi uygulamalar bu ihtiyaca yanıt sunarken, Denta New Yönetim Kurulu Başkanı Diş Hekimi İsmail Güleç, her adımın bilimsel temellere dayanması gerektiğini vurguluyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün 2024 yılına ait raporuna göre, dünya genelinde yaklaşık 3.7 milyar insan, yani dünya nüfusunun yaklaşık yarısı, ağız ve diş sağlığı sorunlarıyla karşı karşıya. Bu oran, ağız sağlığının sadece bireysel bir sorun olmadığını; küresel ölçekte önemli bir halk sağlığı meselesine dönüştüğünü gösteriyor. Bununla birlikte, FDI Dünya Diş Hekimleri Federasyonu da dünya çapında 530 milyondan fazla çocuğun süt dişlerinde çürük bulunduğunu raporluyor. Bu veriler, estetik diş hekimliğinin yalnızca kozmetik değil, aynı zamanda işlevsel ve sağlık odaklı bir hizmet sunduğunu net biçimde ortaya koyuyor.
“Gülüş Artık Görsel İletişimin Parçası Haline Geldi”
Denta New Yönetim Kurulu Başkanı ve Diş Hekimi İsmail Güleç, estetik diş hekimliğine duyulan ilginin yalnızca bireysel estetik taleplerle sınırlı kalmadığını belirtiyor. İsmail Güleç, “Görselliğin ön planda olduğu dijital bir çağda yaşıyoruz. Bu çağda gülüş, kişinin kendini ifade etme biçimi haline geldi. Ancak bu talebin bilimsel yöntemlerle karşılanması gerekir,” diyerek, her bireyin ihtiyaçlarının detaylı şekilde değerlendirilmesinin önemine dikkat çekiyor.
Hollywood Smile uygulamasının yaygınlaşması ile estetik taleplerin arttığını belirten İsmail Güleç, gülüş tasarımının yalnızca estetik düzenlemelerle sınırlı olmadığını ifade ediyor: “Sadece dişlerin görünümüne değil; diş eti sağlığına, çene yapısına ve yüz kaslarının simetrisine de dikkat etmek gerekiyor.” Güleç’e göre, bireyin sosyal alışkanlıkları, yaşam biçimi ve mesleki gereklilikleri bile tedavi planına entegre edilmelidir. Böylece estetik kazanımların kalıcılığı ve fonksiyonel faydaları sağlanabilir.
“Estetik Müdahale Geri Dönüşü Olmayan Sonuçlar Doğurabilir”
İsmail Güleç, dijital ortamdaki idealize edilmiş gülüş görsellerinin, hastaların beklentilerini etkileyebileceğini kabul ediyor. Ancak, bu beklentilerin uzman değerlendirmesi olmadan harekete geçilmemesi gerektiğini vurgulayan ünlülerin diş hekimi İsmail Güleç, şunları ekliyor: “Estetik işlemler kalıcı izler bırakabilir. Dişin küçültülmesi veya mine tabakasının inceltilmesi gibi adımların dönüşü yoktur. Bu nedenle işlemler, donanımlı bir hekim gözetiminde ve gelişmiş cihazlarla gerçekleştirilmelidir.” Ayrıca, işlem öncesi diş sağlığının tam olarak analiz edilmesi ve uygun tedavi koşullarının sağlanması gerektiğini hatırlatıyor.
Denta New’de uygulanan prosedürlere değinen İsmail Güleç, gelişmiş dijital sistemlerle yapılan ölçümlemeler, bilgisayarlı ön izleme teknikleri ve hasta-hekim iş birliğine dayanan planlamaların başarı oranını artırdığını belirtiyor. “Hasta sürece dahil edilmeden, sadece yüzeysel analizlerle yapılan uygulamalar istenen sonucu vermez. Yüz oranlarının, mimik yapısının ve beklentilerin iyi analiz edilmesi gerekir. Gerçek başarı, estetik ile işlevselliğin birleştiği noktada yakalanır,” diyen İsmail Güleç, düzenli takip ve bakımın da estetik sonuçların kalıcılığı açısından büyük önem taşıdığını vurguluyor. Estetik diş çözümleri, yalnızca görünüm değil; sağlık, işlevsellik ve yaşam kalitesi açısından da önem taşır. Dünya genelindeki veriler, bu alandaki ihtiyaçların giderek arttığını gösteriyor. Denta New Yönetim Kurulu Başkanı Diş Hekimi İsmail Güleç, bu süreçte her adımın bilimsel kriterlerle yürütülmesi gerektiği uyarısında bulunuyor.