40 YAŞINA GELMEDEN CİLT BAKIMI RUTİNİNİZE EKLEMENİZ GEREKEN 5 ŞEY

Hayat, hızına yetişilir gibi değil. Her pazartesi alınan kararlar salı günü unutuluyor, iş-güç, memleketin dertleri , hızlı yaşam temposu birbirine eklenirken cilt bakımı, sağlık konuları haliyle arka planlara atılıyor olabilir. Ama bu süratli günler birbirini kovalarken göz açıp kapayıncaya kadar kırk yaşınıza girmeniz ve ‘ah kendime biraz daha iyi baksaydım’ demeniz de kuvvetle muhtemel.

Daha otuzunuza girmeden sıkı ve gözeneksiz bir cilt için anti-aging/yaşlanma karşıtı ürünleri kullanmaya başlamanız tavsiye ediliyor. Çünkü yaşlanma karşıtı ürünlerin en etkili olduğu dönemler cildin yaşlanma ve kırışmaya başlamadan önceki evreler. Otuzlu yaşlara merdiven dayayanların cilt bakımı rutininin sadece günlük nemlendiriciler olması, cildin her gün karşılaştığı zararlı UV ışınları, genetik faktörler, yer çekimi gibi yıllara karşı koymayı engelleyecek faktörleri durdurmaya maalesef yetmez.

Basit değişikliklerle günlük cilt bakımı rutininizi eksiksiz kılmak ve aksatmadan cildinize her gün aynı özenle bakmanızı sağlamak için bu yazıyı okumanızı tavsiye ediyor, kırışıklıkların, güneş lekelerinin önüne geçebilmenizi umuyoruz.

Peki sağlıklı ve genç kalan bir cilt için 40 yaşına gelmeden mutlaka yapmanız gereken 5 şey nedir?

1. SABAH VE AKŞAM CİLT BAKIMI RUTİNİ OLUŞTURUN, ASLA CAYMAYIN

Belli bir rutine sıkıca bağlanmak cildiniz için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri. Sabah ve akşam olarak cildi arındırıp, nemlendirdiğiniz bir bakım rutininizin olması cilde etkisini oldukça hızlı gösteren, hücreleri yenileyen ve haliyle genç tutan bir bakım maratonu olarak da adlandırılabilir. Tabii bu bakım rutininin en önemli noktası ona sadık kalmanız ve asla aksatmamanız.

Bizim tavsiyemiz tabii ki mümkün olduğunca kimyasaldan uzak bir şekilde cildi önce temizlemeniz sonra toniklemeniz ve en son olarak nemlendirmeniz.

Ev yapımı elma sirkesiyle iyice temizlediğiniz cilde bir süre sıcak havluyla kompres ya da buhar banyosu yapın. İyice gözeneklerini açtığınız cildinizi buhar etkisinden sonra buz ile şoklayın. Biz buz yerine dondurduğumu küçük soda kalıplarını tavsiye ediyoruz çünkü soda sayesinde cilt ekstra minarel de alıyor. Cildinizin her yerinde bu buz kalıbını gezindirdikten sonra bir iki dakika bekleyerek tonik ve nemlendirici krem uygulayabilirsiniz. Bunlarda da kimyasala uzak olayım derseniz tavsiyemiz tonik olarak gül suyu, nemlendirici olarak ise hindistan cevizi yağı..

Tabii güvenilir markalarının anti-aging ürünlerini de deneyerek rutininize dahil edebilirsiniz. Önemli olan size uygun rutini bulmak ve aksatmadan ona devam etmek..

2. GÜÇLÜ VE  ETKİLİ BİR GÖZ KREMİ

Göz ve göz çevresi en erken kırışan ve yer çekimiyle olan savaşta beyaz bayrak çeken bölgelerden birisi. Yorgun olduğunuzda, uykunuzu tam almadığınızda bile hemen etkisinin gözlenebildiği göz çevresine ayrıca iyi bir bakım uygulamamız gerekiyor. Yapılan araştırmalara göre güneş koruyucu, nemlendirici ve gece kremi kullanmak kaz ayağı oluşumunu en aza indirgemek için çok etkili. Göz altlarınızın şişliğini azaltması için soğutucu etkisi olan nemlendirici formüllü bir göz kremi seçin. İçeriğinde K vitamini olursa bu da göz altı morluklarını gidermeye yarayacaktır.

3. ANTI-AGING ÖZELLİĞİ ZENGİN OLAN ÜRÜNLERİ SEÇİN

Kullandığınız cilt ürünlerinde en çok dikkat etmeniz gereken şey o ürünün aktif içeriği. Bir ürün seçerken markası, kokusu, popülerliği kesinlikle ön planda olmamalı. İlk dikkat etmeniz gereken o ürünün cildin doğal fonksiyonlarını arttıracak proteinler, cildin sıkılığını devam ettirecek vitaminler barındırması, kırışıklıkları ve çizgileri önleyici bir içerikte olması. Alacağınız nemlendiriciler ve tüm bakım ürünleri artık anti-aging/yaşlanma karşıtı özellikli olmalo. Ayrıca gece serumlarını ihmal etmeyin.

4. ANTİOKSİDANLARLA ARANIZI İYİ TUTUN

Özellikle zararlı güneş ışınlarından kaynaklanan yaşlanma belirtilerine karşı savunmanın en etkili yolu antioksidanlardan geçiyor. Sivilce, kırışıklıklar ve hatta koyu lekelere neden olan serbest radikallerle savaşan antioksidanlar aynı zamanda sinerjik çalışarak C vitamini, E vitamini, ferulik asit ve hatta yeşil çay özü gibi önemli maddelerin etkinliğini artırır. Antioksidanları günlük bakım rutininize ve yaşam stilinize dahil etmeye başlamadıysanız zaman kaybetmeyin deriz.

5. SU İÇMEK VE NEMLENDİRMEK

Yaş müthiş bir hızla ilerliyor ve etkileri bir kez görünmeye başladıktan sonra onu durdurmak zor oluyor. Bu yüzden milyar dolarların hüküm sürdüğü kozmetik dünyası öncelikle kadının güzelliği ve gençliğini baki kılmak için amansız bir yarışın içine giriyor ve birdenbire biz de kendimizi bu yarışta buluyoruz, cilt bakımımıza belli bir bütçe ayırmazsak kendimizi kötü hisseder oluyoruz. Halbuki yaş sadece bir sayı ve sadece kadınlar değil erkekler de yaşlanıyor. Ama onların üzerinde oluşmuş bir gençlik/güzellik baskısı olmadığından kozmetik sektörü sanki sadece kadınlar için var. Biz kişinin nasıl hissediyor ve istiyorsa öyle görünmesini destekliyoruz. Genç görünmek isteyen ve yaşlılık belirtilerini mümkünse ertelemek isteyenlere de servet harcamak yerine yine doğaldan yana olmalarını tavsiye ediyoruz. Sadece cilt de değil genel olarak vücut sağlığımız için en temel, en kolay, en ucuz, en sağlıklı ve en çok tekrarladığımız etmen tabii ki su içmek.

Kuru bir ciltte kırışıklıklar ve çizgiler çok daha görünür olur. Bu yüzden ‘nemlendirmek’ bu işin sırrı. Gece ve gündüz olarak kullandığınız nemlendirici kremlerinizin nem mıknatısı gibi çalışan güçlü bir molekül olan hiyalüronik asit içermesine dikkat edin. Bu mıknatıs etkisini iki katına çıkarmak istiyorsanız nemlendiriciden önce hiyalüronik asit içeren bir serum uygulaybilirsiniz.